Dayanılacak Şey Ne Demek?
Hayat bazen öyle zorlu sınavlarla karşımıza çıkar ki, insanın aklından “bu kadarına ne kadar dayanılabilir ki?” sorusu geçer. Ben de, son zamanlarda dayanılacak şey ne demek diye düşündüm. Hani, bir şeyin gerçekten dayanılabilir olup olmadığını sorguladım. Çocukken annemin “dayan, sabırlı ol” dediği anları hatırlıyorum. Şimdi ise, iş hayatımda karşılaştığım stresli anlardan, sosyal hayattaki zorluklara kadar her alanda bu kavramın farklı yüzlerini görmekteyim. Peki, gerçekten dayanılacak şey nedir? Hem kişisel hem de toplumsal bir perspektiften bakalım.
Dayanılacak Şey: Çocukluk Anılarından Bir İz
Çocukken, okuldan geldiğimde annem, evin işlerindeki tüm yükü sırtlanmış olurdu. Çocukların ne kadar zorlanacağını ve kendilerini nasıl hissettiklerini anlamaları bazen zaman alır. Anlatacak bir hikayem var: Bir gün, okuldan döndüm ve eve girdiğimde annem, tam o sırada, mutfakta bir yandan yemek yapıyor, bir yandan da telefonla konuşuyordu. Yanına gittim ve ona dedim ki: “Anne, neden bu kadar yoruluyorsun?” O an bana dediği şey şu oldu: “Hayat, dayanılacak bir şey değil, ama insan bir şekilde alışıyor, mecbur kalınca dayanıyor.” O an, belki çocuk aklımızla tam olarak anlamasam da, zamanla fark ettim ki annem bana aslında bir hayat dersi veriyordu.
İşte, o günden sonra, çocukluğumda dayanılacak şeyin sadece fiziksel bir yük değil, zihinsel bir çaba da olduğunu fark etmeye başladım. Hayat, hepimizi farklı şekillerde test ediyor ve bazen sadece geçip gitmek değil, o zor anlarla nasıl başa çıktığımız da önemli. Mesela, o zamanlar okulda en zorlayıcı derslerde bile, bir şekilde sabırla çalışarak geçebilirdik. Çocukken, her zor an bir “dayanılacak şey”di, ama büyüdükçe, o dayanılacak şeyin farklı anlamlar kazandığını anladım.
Dayanılacak Şey: İş Hayatında Bir Gerçek
Bugün, bir ekonomi öğrencisi olarak iş hayatımda çok farklı bir dayanma anlayışı gelişti. İş yerindeki projelerde, bazen öyle yoğun tempolar oluyor ki, gözlerim kırmızıya dönene kadar bilgisayar başında oturuyorum. Ama o projeler tamamlandığında, işte o an, “dayanılacak şey”i gerçekten hissediyorum. O yoğun günlerin, haftaların, bazen ayların sonunda alınan sonuçların ne kadar tatmin edici olduğunu görünce, aslında her şeyin ne kadar değerli olduğunu fark ediyorum. Bu, sadece bir zorluk değil; bir hedefe ulaşma sürecinin içinde bir anlam kazanıyor.
Bir projede, mesela geçen yıl büyük bir araştırma yapmıştık. Süreç boyunca, sürekli olarak veri toplamak, analiz etmek ve her adımda belirsizlikle yüzleşmek gerekiyordu. Zaman zaman, projeyi bitiremeyeceğimi düşündüğüm anlar oldu. Ama her seferinde kendimi tekrar motive ettim ve sonunda, o veriler bana gerçek bir anlam kazandırdı. O zorlukları aşmak, bana hem kişisel hem de profesyonel bir tatmin sağladı. İşte bu anlar, bana dayanılacak şeyin sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel bir güç gerektirdiğini öğretti.
Dayanılacak Şeyin Toplumsal Boyutu
Bir de işin toplumsal yönü var. Toplum olarak, dayanma gücümüzü zaman zaman bir test olarak görmüyor muyuz? Ekonomik zorluklar, sosyal baskılar, hayat pahalılığı derken, insan bir noktada gerçekten ne kadar dayanabileceğini sorguluyor. Örneğin, Türkiye’deki güncel ekonomik veriler, çoğu insanın yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor. Resmi verilere göre, 2023’te işsizlik oranı %10 civarındaydı. Bu oran, birçok insanın hayatını doğrudan etkiliyor. Her gün geçim mücadelesi veren bir kesim var. İnsanlar, bir yandan faturalarını ödemek, bir yandan da geleceğe dair belirsizliklerle başa çıkmak zorunda. Bu durumda, dayanılacak şeyin anlamı ne kadar farklılaşıyor?
Bir arkadaşım, yakın zamanda iş değişikliğine gitti. Eski işyerindeki stresli ortam ve düşük maaşla geçinmek, ona ciddi anlamda zor gelmişti. Yeni işinde, daha yüksek maaşla başlamış ama yine de dayanılması gereken işler, projeler ve zorluklar olduğunu fark etmişti. Şimdi diyor ki: “Hayat bir mücadele, ama her mücadeleye değer mi?” İşte, dayanılacak şeyin aslında sadece koşullar değil, bizim içsel gücümüzle, kararlılığımızla ilgili bir şey olduğunu düşünüyorum. Hepimiz bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyoruz, bazen başarmak zor olsa da, hayatın zorluklarıyla başa çıkabilmek için içsel bir güç gerekiyor.
Sonuç: Dayanılacak Şey, Ne Zaman Zorunluluk Olur?
Sonuç olarak, dayanılacak şeyin ne olduğu, aslında kişisel bir perspektife dayanıyor. Çocuklukta “dayanılacak şey” bir sınav ya da annemin söyledikleri gibi fiziksel zorluklarken, yetişkinlikte ve iş hayatında “dayanılacak şey”, çoğu zaman zihinsel ve duygusal bir sınav haline geliyor. Toplumsal anlamda da, ekonomik zorluklar, sosyal baskılar, kişisel hedefler, bunların hepsi birer dayanılacak şey. Bir şeyin dayanılabilir olup olmadığını, sadece içinde bulunduğumuz koşullar belirlemiyor, aynı zamanda bu koşullara karşı nasıl bir tutum takındığımız da belirleyici. Çünkü hayatta kalmak, yalnızca dışarıdaki engelleri aşmak değil, içsel gücümüzle de savaşı kazanmak demek. Dayanmak, bazen zor bir şey olabilir, ama bazen de o zorluğa dayanmak, bize gerçek gücümüzü gösterir.