Tevfik Fikret Hangi Parti?
İzmir’de yaşayan, 25 yaşında, sürekli espri yapan ama içten içe her şeyi fazlasıyla düşünen bir genç yetişkin olarak, hayatın her anında bir paradoks gibi hissediyorum. Şu an bile bu yazıyı yazarken, “Bunu ciddi mi yazsam, yoksa tamamen mizahi mi yapsam?” diye kendi içimde fırtınalar kopuyor. Ama, hayatın bazen bu kadar karışık olmasına da gerek yok. Şimdi, en komik şekilde, içsel hesaplaşmalarımı Tevfik Fikret’in hangi partiye oy verdiği sorusuyla ilişkilendireceğim. Çünkü gerçekten, bu adam kim bilir hangi partiye oy verirdi diye düşünmek, bana bir anda başka bir dünyaya götürüyor. Hadi, biraz kafa karıştırıcı ama eğlenceli bir yolculuğa çıkalım.
Hayatın İçindeki Tevfik Fikret
Geçenlerde bir kafede otururken arkadaşım bana “Tevfik Fikret hangi partiye oy verirdi?” diye sordu. Bu soruya o kadar ciddi bir şekilde cevap vermem gerektiğini düşündüm ki… Fakat sonra fark ettim ki, bu soru ciddiyetten çok uzak. “Bunun cevabını nasıl verebilirim?” diye düşünürken, cevabın da kendisi kadar absürd olduğunu fark ettim.
Ben: “Ya Tevfik Fikret mi? Bence kesin sol bir partiye oy verirdi, ne de olsa adam sürekli toplumsal eleştiriler yapıyor, bireysel özgürlükleri savunuyor… Ne diyorsunuz?”
Arkadaşım: “Haa tabii, bir de ‘Ferda’ şiirini yazarken, çamaşır tellerinde asılı durup ‘işçi sınıfı’na selam çakıyor falan…”
Gerçekten de, Tevfik Fikret bir yanda insan hakları, özgürlükler ve toplum için idealizm peşinde koşuyor, diğer yanda da oldukça sert bir eleştirel bakış açısına sahip. Bu yüzden, “Tevfik Fikret hangi partiye oy verir?” sorusu, aslında oldukça eğlenceli bir anlam taşıyor. Ama, ciddiyetle bir yanıt vermek gerekirse… Hangi partide olursa olsun, o parti Tevfik Fikret’i dinlemeli ve biraz daha idealist, biraz daha toplumsal olmalı. Hadi gelin, Tevfik Fikret’in hangi partiye oy verdiğini düşünmeden önce, bu adamın sosyal medyada olsaydı neler yapabileceğine bakalım.
Tevfik Fikret Sosyal Medyada Ne Yapar?
Hayal edin, Tevfik Fikret bir gün sosyal medyada bir hesap açıyor. “Biri Tevfik Fikret’i sosyal medyada görmek istemez mi?” diye soruyorum, ve cevabım şu: kesinlikle istemezdi. Çünkü Fikret, Twitter’da yazdığı tek bir tweet ile bütün güncel siyasi ortamı sarsabilirdi. Kendini öyle bir anlatırdı ki, bir bakmışsınız herkesin kafasında bir soru işareti. Ve tabii ki, her yazısında başına “Varlık, işçi hakları, halk için sanat!” gibi sloganlar yazdığı için sürekli ‘#sosyalist’ etiketinde görünürdü.
İç Ses: “Biraz da haklı olabilirler ama, gerçekten buraya kadar geldi mi? Hani, hiç mi rahat bırakmazlar bu adamı?”
Bir anlamda, “Tevfik Fikret hangi partiye oy verirdi?” sorusu, sadece siyasi bir soru olmaktan çıkıp, bir düşünsel egzersize dönüşüyor. Adamı Twitter’da görmek isterdim, ama ondan sonra neler olurdu, bilemiyorum. Herhalde, kendisini en çok “gerçek sanat”ı savunan bir partiyle görürdük.
O Parti mi, Bu Parti mi?
Gelin bir de soruyu başka bir açıdan ele alalım. “Tevfik Fikret hangi partiye oy verir?” demek, aslında “Hangi parti gerçekten doğruyu savunuyor?” sorusuna dönüşüyor. Çünkü, insan hakları, özgürlük, eşitlik gibi kavramlar bugün de hala her partinin ağzında. Ama Tevfik Fikret gibi biri için bunlar sadece sözde değil, eylemde de olmalı.
Düşünsenize, Fikret sosyal medyada sıkça paylaşımlar yaparken bir yandan da şunları yazıyor:
Fikret (Instagram story): “Eğer özgürlük varsa, serbest piyasa niye? #Adalet #Özgürlük #Eşitlik”
Fikret (Tweet): “Beni burada sevmiyorlar çünkü doğruyu söylüyorum! #Sosyalizm #EğitimHerkese #İşçiSınıfı”
Her yazısından sonra parti üyeleri arasında uzun sohbetler olurdu. “Acaba bir sol görüşlü partiye mi katılsak?” diye tartışan bir grup hayranı, diğer grup ise “Bence o tam olarak ‘bağımsız’ kalmalı!” diyerek geceyi birbirini dinleyerek bitirirdi. Fikret bir yanda şair, diğer yanda sosyal eleştirmen olarak, partilerin moralini bozar, yeri geldiğinde de onlara kalp kırıklığı yaşatırdı.
Sonuçta…
Sonunda, Tevfik Fikret’in hangi partiye oy vereceğini öğrenmek mümkün mü? Bence, bu sorunun cevabı aslında o kadar da önemli değil. Çünkü onun ideallerine hizmet edebilecek herhangi bir partinin sadece ideolojisinde değil, eylemde de samimi olması gerekirdi. Bu da hayal edilemeyecek kadar zor. Fikret, biraz da bu yüzden günümüz politik ortamına sığmazdı. Ama belki de en güzeli, onun hiç bir partiye bağlı kalmadan, insanları ve toplumu savunmasıdır.
Bütün bu yazının sonunda, sadece şunu söylemek isterim: Tevfik Fikret’i anlamak ve hangi partiye oy vereceğini tahmin etmek, aslında sadece onun fikirlerine, halkla olan bağlarına, ve dönemin koşullarına bakarak yapılabilir. Fakat bence en doğrusu, “Fikret’in ruhu, partisizdir” demek olacaktır.
Ben: “Neyse, bir parti seçmek bile zor, ben daha fazla kafa patlatmayayım. İyi ki ‘kimseye oy vermemek’ de bir seçenek!”